AYŞE YAVUZ’un ANISINA

Ayşe Yavuz’un anısına 26 Ekim’de kaleme alınmıştır…

Paylaştığım 20. Yıl yazısının ardından hemen şöyle yazmıştı Ayşe Yavuz

20 yılınızı bilmem ama 15 yıldır vaka olan pisilerimle , abuk sorularımla, bana tahammül ediyorsunuz ya… Madalyayı hak ediyorsunuz… Kucaklıyorum sizleri

Dün Ayşe Yavuzu kaybettik…

20 yıllık yaşanmışlığın içinde öyle  nadide şeyler var ki…

 

Bu uzun şifa yolculuğumuzda, 

Bize  değer katanlar var;

Kendimizi değerli hissettirenler;

İyi ki varsınız diyenler;

İyi ki varız dedirtenler…

Öylesiydi Ayşe Yavuz

 

Hasta sahibinden öte dostumdu…

Oğlum büyürken yanımdaydı…

Sorunlarımız büyürken yanımdaydı…

İşimiz büyürken yanımdaydı…

Aydınlığı ile aydınlattı. 

Sessiz bilgeliği ile yön verdi.

Bazı insanların kulağı söylediğinizi tam da anlamıyla duyar ya; öyleydi kulağı, yürekten dinler, yürekten söylerdi…

Büyük yüreğiyle kaç  cana dokundu…

Kaç can kazandık, kaç can yitirdik…

 

Sevgili eşinin ölüm yıldönümlerinde, çok sevdiği için yaptığı sigara böreklerini de paylaştık, evde biraz fazlaca birikmiş zeytinyağlı grisini ve top kekleri de…

Keyifli çay molalarımıza, yer çekimine dayanmadığını bildiği için kaç takım fincan – bardak – kupa yetiştirmiştir; sayısını hatırlamıyorum…

Yeri geldi sararmış kalın A4 kâğıtları kullandık geri dönüşüm yapıp,  yeri geldi, Nedret Utkan zarflarını, nesli tükenmiş silgileri, kurşun kalemleri…

 

Her yılbaşı, olmazsa olmazlarımızdandı Ayşe Teyze,  mesailerimize bakar, kucak dolusu polar hırkalar, sıcak su torbaları, kişisel notluklar, kırtasiye harikaları… Neler neler…

Verdikçe mutlu olan, paylaştıkça aydınlanan yüzü son kez yaka resimlerimizden gülümsüyordu bugün…

Kendine has fikirleri vardı, okur dünyayı keşfeder, keşiflerini bir çocuk heyecanıyla paylaşırdı… Peki kan transfüzyonu yapmayacak mıyız??”

 

Yardımseverliğini bayrak etmeyecek kadar ince vicdanı ile nefes alabilsin diye sokak canları , “Kibuts” dediği ilk yoğun bakım ünitemizi Ayşe Yavuz getirdi bize, sonra bir can daha tedavi için yatabilsin diye nicelerini…

 

Sevgili kızı Nazlı kardeşimiz oldu, mesaimizi paylaştık, dosyalarımızı düzelttik, hasta kayıt programlarımız değişirken sayısız saatlerini saymadan emek etti; 

Bir akşam nöbetinde başlayan hasta sahibi tanışıklığı nikâh şahitliğine değin derinleşti…

Kocaman  bir ailedir Başkent Hayvan Hastanesi… 

Hasta sayımız 1 den başlar; 

Hastalarımızın pek çoğu ile bir yaşanmışlığımız, anımız olur mutlaka ama

Ayşe Yavuz için yaşanmışlıktan öte…

Hormon iğnesi yaptırmak için bırakılıp, bir daha kendilerinden haber alınamayınca ortada kalan Şeftali siyamı da evlat edindi; üniversite tahsili bitip eve dönerken sahibinin  alamayacağını söylediği o zaman 6 yaşındaki Storm’u da… 

Aracın biri garajdan geri geri çıkarken ayağı ezilen Mr Coco’yu da, tayinleri çıkınca ortada kalan Kekiği de, Coconut’ı da, ayağını at ezip üç bacaklı kalan Coffee’yi de…

Kimilerini yitirdik; 

Şimdi Storm 16,5 yaşında, Şeftali 12,5…

Gerçekten çok üzgünüm, çok üzgünüz,

Ayşe Yavuz’un kaybı herkes için bir şey ifade etmiştir onu tanıyan; 

Başkent Hayvan Hastanesi bir bireyini yitirdi…

Bir parçamızı yitirdik.

Ayşe Teyzemizi yitirdik…

Daima sevgiyle hatırlayacağız…

 


2 yorumlar

  • Kadriye Göksel

    2 Kasım 2020 at 09:19

    Nurlar içinde yatsın güzel arkadaşım.😢😿😻😍

    Cevap

  • Reyhan bozkurt çevik

    22 Kasım 2020 at 16:33

    Nurlar içinde olsun Sevgili Ayşe’ miz 🙏🙏❤️❤️

    Cevap

Bir Cevap Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak Gerekli alanlar işaretlendi *









Copyright © 2019 (BHH) Başkent Hayvan Hastanesi.  Tüm hakları Saklıdır – Wonderia



Copyright © 2019 (BHH) Başkent Hayvan Hastanesi.  Tüm hakları Saklıdır – Wonderia